25 Ağustos 2009 Salı

-yeni zeytin beldesi-

ben farkında değildim
bi damar bulmuş gibiydim
ve akıyordum içinde

ama hala
korkuyorum dışarı çıkmaktan
yanımda biri olması gerekiyor
konuşup yolun, kaldırımın, insanların farkına varmadan yürüyebileceğim biri
tiksiniyorum kendimden
insan olduğum için
belki de kendimden tiksindiğim için insanım
ne neyin sebebi bilmiyorum
çünkü tek bir bedene sahibim
mutlak varlık değilim
kendimi varlıkların ötesinden göremiyorum
tek bildiğim tiksindiğim
kendimden insanlardan
her hareketleri, her kelimeleri tonlarca küfür gibi
bu yüzden konuşmaktan bile korkuyorum
saçını şekilden şekile sokmuş bi çocuk
vitrinde görsem nefret edeceğim türden kıyafetlerle karşıdan geliyor
elinde telefon
bağıra bağıra konuşuyor
cümleleri duymak istemiyorum
benim duymam için söylemiyor
telefondaki her kimse ona sunuyor marjinalliğini
belki de aynı anda yanından geçen hatunun dikkatini çekmek için
düşünmek istemiyorum bu boktan ayrıntıları
ama hasta beynim düşündürüyor bi şekilde
istesem de istemesem de
insanın düşüncesini kontrol etmesi çok zordur
bunu biliyorum
küçük çocuklar
ki ben onlara ancak velet derim
sokaklar onlarla dolu
on yaşından büyük yok aralarında
büyüklerinden öğrendikleri küfürler
hepsi sik dolu
siklerinin ne işe yaradığını bilmeden attıkları "masumane" küfürler
2 liraya aldıkları plastik toplar
caddenin ortasında oynadıkları futbol
gol pozisyonunda, futbol spikeri edasıyla bağırıp çağırmaları
"arda ceza sahasında, arda şuuuut ve ...."
gibisinden hepsi
kıbrıstan diyarbakırda gelişimin ikinci günü
sigaramın jelatinini atacak bi çöp tenekesi araken kaldırımın tam ortasında uzanmış bi adam
cenin pozisyonunda
elinde kağıtlarla, teneke kutularla doldurduğu bi çuval
kıçı açıkta
yırtık pırtık kumaş pantolonunu biri, o uyurken indirmiş
evet kıçı açıkta
ve ben elimdeki jelatinle yürüken kıçı tam karşımda yerde
o hala uyuyor
ben karşı kaldırıma geçiyorum
ona bakıp gülenler var
ona gülen gençler
aynı cins saç modelli, ellerinde telefonla bağıra bağıra konuşanlardan
sokakta küfür atan veletlerin abileri
kıçı açıkta uyuyan adama gülüyorlar
ben jelatini yere atıyorum
bi çöp tenekesi fazla bu şehre, bu ülkeye, bu dünyaya!
eve gidiyorum
uyuyorum
uyuyorum
tekrar dışarı çıkmamı gerektirecek zamana kadar uyuyorum
uyudukça zaman kısalıyor
ve her uyanışta fark ediyorum ki
acı, katlanarak geliyor!
korku, nefret, mide bulantısı, baş ağrısı
yak bi sigara!
ve izmariti de çöpe değil yere at!
ya da en iyisi elinde söndür

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder