8 Ağustos 2009 Cumartesi

Büyük Lokmaları Özleyen "ben"

duman altı bir ortamda,
bira bardaklarının perspektifinden çekilmiş fotoğraflarını gösteriyordu bana
dijital makinasının 2,5 inçlik ekranında
sırayla geçiyordu ve her yeni fotoğrafta bi şeyler anlatıyordu fotoğrafa dair
"bak bu, ben ve bilmem kim"
"bak bu, bilmem kim ve bilmem kimin kız arkadaşı" falan filan...
biraz susmuştuk
bu suskunluk sırasında düşünüyordum
düşündüklerim o anla sınırlı değildi
muhabbetin kesildi esnada "konuşmayı nasıl devam ettir-meliyim acaba?" gibi şeyler düşünmezdim hiçbir zaman
devam edecekse ederdi zaten
beklemek gerekirdi biraz
kendini teslim eden cümleler lazımdı bize
kolundan çektiğimiz cümleler yaramazdı konuşmalara
"yanlış anlama ama" dedim " bana bunları niye gösteriyorsun? yani gerçekten canımı sıkmaya başladı tanımadığım insanların sarhoş hallerini görmek"
"ya ne biliyim, canım sıkıldı diye gösteriyorum ben de"
"hatta yanlış anlaşılacak bi cümle de değil söylediğim, alınma sadece"
"hayır canım, ne alınacam"
fotoğraf makinasını kapatıp çantasına geri koydu
susmaya devam ettik
bana kalsa daha beklerdim ama o konuşacak bi şeyler arıyordu
susmamak için her boktan bahsedebilirdi
ama ben bu bok kokusuna razı değildim
yeri geldiğinde konuştuğumuzdan daha uzun süre susmalıydık da
ama o, suskunluğu, sükûneti hazmedemeyenlerdendi
konuşmanın bittiği yerde,
gerçekten bitmesi gerektiği yerde susmak ona göre büyük bir hataydı
yanlıştı
aksaklıktı
belki de özür
"bi sigara versene" dedim
üstüne ismini kazıttığı metal tablasından iki sigara çıkartıp birini bana uzattı
sigarayı bilerek istemiştim
ben içersem onunda içeceğini biliyordum
ve o sigara içerse, beyni biraz olsun uyuşur, kendini sigara dumanının hipnotik etkisine bırakabilirdi
tahmin ettiğim gibi oldu
bir iki uyudum aldıktan sonra, birbirimizin suratına doğru üflediğimiz dumanlar masanın üstünü kaplayınca karşılıklı koltuklara iyice yaslandık
sustuk...
susma eylemini artık karşılık olarak yapıyorduk
mütemadiyen yaptığım gibi düşünmeye başladım:
karşılıklı oturan iki insanın,
veya yan yana oturuyor olsunlar,
konuşma zorunluluğunu içinde olması çok mu şarttı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder