23 Ağustos 2009 Pazar

deneme deneme 1-2-3

komikti, gerçekten!
nerden nasıl tanıştığımı bilmediğim bir kızla karşı karşıya oturmuş konuşuyorduk
kızın hemen arkasında buluşmamızı ayarlayan çöp çatan arkadaşlar dördüncüyü bulamadıkları okeyi döndürüyorlardı.
az evvel dördüncü bendim, üçüncü şu an karşımda oturan kızdı.
şimdi kızın yerini alan arkadaş da kıza vermem için gül almaya gitmişti.
benim gülden haberim yoktu. istememiştim
ama çöp çatan çetesi benim mürvetimi düşünüp gül aldırmışlardı.
gülü alan arkadaş beni aradı, kafeden aşağı indim,
elime tutuşturdu gülü, ne bu dedim, gül dedi ona verirsin
evet okey masasında, simlenip parfümlenmiş gülü kıza verip gölnünü çalacaktım!
harika, gerçekten!

al dedim, teşekkür etti,
bunun için mi aşağı indin diye sordu
hıhım, arkadaşlar sağ olsun dedim
alaycı bi şekilde güldü
çokta tın!

nasıl bir laf etmiş olmalıyım ki şu an bu kızın karşısındayım acaba? diye düşünürken ben
o, eski sevgililerini dövdüğünü anlatıp göz dağı vermeye çalışıyordu
"beni aldattı diye bıçakla yaraladım"
"okulun ortasında sopayla peşine verdim" gibi şeyler
ve iki de bir sigara krizim tuttu diyip sigara istiyordu
ve içiyordu da
ve içine çekmeyi beceremiyordu maalesef
peki dedim kendi kendime
işler elimde olmadan boka sardı
battı balık yan gider, biraz oynayalım!

seni asla bırakmam bana güven, gibi laflar etmeye başladım birden bire
gözleri açıldı, biraz gülümsedi, hoşuna gitti
olmaz dedi naz ayağına
olur dedim inadına
senden hoşlandım, bu sevgiye hatta aşka bile dönüşür bana inan(!) dedim romantik ses tonumla
ama maalesef kızın cümlenin sonundaki parantez arası ünlemden haberi yoktu!
olsaydı, birkaç klişe güzel laf ve sözden sonra "iyi peki deniyelim" demez,
kafeden çıkar çıkmaz koluma yapışmaz,
gittiğimiz parkta kafasını göğsüme yaslayarak oturmaz,
gözlerimin içine bakıp "beni bırakma lütfen" derken avucumu okşamazdı.
ve bunları ilk bir saat içinde yapması da cabası!

bir hafta sürdü her şey!
sürekli aşk ve sevgi ve hasret ve şiir dolu mesajlar atması,
gecenin bir yarısı arayıp "seni çok seviyorum canım" demesi,
"beni seviyor musun?" sorularına,
"hayır, sevmiyorum! bir haftada kim kimi sevmiş ki. daha doğru düzgün tanımıyorum bile birbirimizi" diye cevap vermem
kendi çapında yapmaya çalıştığı kıskançlık atakları
ilgi atakları
14 şubat gibi boktan bir günü,
birlikteliklerinin en özel ve en mecburi günü kabul eden tüm çiftlerin yapabilecekleri her şeyi, ezberlemiş gibi yapması sadece bir hafta sürdü!
kısa, gerçekten!

tam bir hafta sonra "olmaz" dedim,
"türkiyenin öbür ucundaki kuzenimi bile doğru düzgün aramazken ben, seni 7/24 aramamı bekleme benden" dedim
"kuzenin benden daha mı değerli?" dediğinde de, kesin ve net bir şekilde "evet" dedim
"demek öyle? peki ben kuzenimi senden daha üstün konuma koysam hoşuna gider miydi?"
"koyarsın tabi, ne olacak?"
"nasıl böyle dersin, biz sevgiliyiz!"
"henüz birbirini tanımayan bir haftalık sevgilileriz!"
gibi gibi gibi...

bitti işte,
çünkü bitsin istiyordum
çünkü kız gitgide bağlanıyordu ve bunu söylemekten çekinmiyordu
daha kötü ve köklü bir hal almadan bitirmek en iyisiydi.
saçmalık, gerçekten!

arkadaşımı aramıştım, servisteydi
bağrışanların sesinden doğru düzgün konuşamamıştık
yanındaki kızı bi sustur da konuşalım, demiştim
al sen sustur diyip telefonu ona vermişti

"bir ara okula gelirsin tanışırız" demişti kız, telefonu arkadaşa geri vermeden önce
arkadaşlardan alınan gaz, biraz sıkıntıyla karışınca okula gidip tanıştım kızla

sonrası anlattığım gibi işte...
ve saçmalıktı, gerçekten!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder